Skip to main content

Dinin sömürülmesi. ‏Erdoğan'ın Doğu Akdeniz'deki hırsları için kılıfı



Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rejimi sürekli olarak dini duyguları körüklemek ve bölgedeki yayılmacı hedef ve hedeflerine ulaşmak için bir kılıf olarak kullanmaya çalışıyor.

Türkiye' nin iktidardaki Müslüman Adalet ve Kalkınma Rejimi geçtiğimiz günlerde Yunanistan ile kasten kısıtlayarak doğu Akdeniz gazını yağmalamayı çalışarak bölgede bir savaştehdidinde bulunmuştı.

Siyaset uzmanları "Al Ain News" için verdiği ayrı röportajlarda, Erdoğan'ın "genel bir felsefe" olarak izlediği dini gerekçelerle sezidetleme sürecinin, özellikle doğu Akdeniz bölgesinde Yunanistan ile devam eden tırmanışı bölge için ciddi sonuçlar doğuracağı konusunda uyarıda bulundu ve Türk davranışının bölgeyi felakete sürükleyeceğine ve uzun vadeli çatışmalara sürükleyeceğine işaret etti.

Pazar günü Türkiye, bölgedeki gerginliği derinleştirecek ve Yunanistan ve Kıbrıs ile silahlı bir ihtilafa düşme tehdidinde bulunacak bir hareketle doğu Akdeniz' de bir askeri tatbikat başlatacak.

Türkiye Savunma Bakanlığı' ndan Cumartesi günü yapılan açıklamada, "Akdeniz Fıyını" adlı tatbikatların kuzey Kıbrıs' ta 6- 10 Eylül tarihleri arasında devam eder.

Türkiye, Yunanistan'la savaş korkusunun yanı sıra Avrupa ve ABD'nin Erdoğan rejimine yönelik tehditlerinin daha fazla yaptırım ve tecrit le devam etmesi halinde, doğu Akdeniz'deki provokasyonlarını sürdürüyor.

Bakan, "Türk hükümeti, laik bir devlete inanmasına rağmen, Doğu Akdeniz ülkeleriyle olan krizleri ve Ankara'nın iradesini herkese zorla empoze etmeye çalışmakta ısrar etmesi nedeniyle savaştan çıkmakla tehdit eden Yunanistan'a karşı son zamanlarda tırmanış da dahil olmak üzere bölgede benimsediği pek çok pozisyonda dini kasıtlı olarak kullanıyor ve kullanıyor." dedi
Başbakan, "Ankara kendisini en güçlü bölgesel parti olarak görüyor ve iradesini herkese empoze etme hakkına sahip, fakat bu kimse tarafından kabul edilmeyecek veya kabul edilmeyecek." dedi

Mısır Fetva Evi tarafından daha önce yayınlanan bir raporda, yurtiçinde ve yurtdışındaki fetva konuşmasının Erdoğan'ın yayılmacı eylemlerine hizmet etmek için çalıştığı ve iç fetva konuşmasının %30'unun, yabancı partinin ise yüzde 70'inin Cumhurbaşkanı'nın diktatörlüğünü pekiştirmek için çalıştığı doğrulandı.


Mısır fetvası, dini söylem ve fetvaların %40'ının Erdoğan'ın iktidarda kalması, Osmanlı halifeliği hayalinin geri dönmesi ve "sael'in itilmesi" ve "halifeliğin kurulması" gibi en önemli silah olduğunu analiz ve izleyerek, Türk fetva konuşmasının yurt dışında Türk askeri operasyonlarını geçirmek için olduğunu ortaya koydu

Comments

Popular posts from this blog

Helin Bölek kimdir? Helin Bölek neden öldü?

Helin Bölek kimdir?  300 güne yaklaşık bir zamandır ölüm orucunda olan Grup Yorum üyesi Helin Bölek hayatını kaybetti. Vatandaşlar bu gelişmeden sonra Helin Bölek kimdir? Helin Bölek nereli? Helin Bölek neden öldü sorularını araştırıyor. Helin Bölek kimdir? Uzun zamandır yasaklanan konser kararını boykot etmek için açlık grevinde bulunan Helin Böyek yaşamını yitirdi. Sabah saatlerinde Grup Yorum hesabının duyurduğu haberden sonra vatandaşlar da Helin Helin Bölek nereli, Helin Helin Bölek neden öldü gibi soruların cevabını merak ediyor. Helin Bölek kimdir?  Ölüm orucunda 288. gününde hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi Helin Helin Bölek hayatı ve Helin Helin Bölek biyografisi merak konusu oldu. İşte Helin Helin Bölek kimdir sorusunun cevabı Helin Bölek aslen Diyarbakırlı. Ancak ailesi Çanakkale'de oturuyordu. Helin Bölek ise İstanbul'da Şişli'de yaşıyordu. Uzun yıllar Grup Yorum'un içinde yer alan Helin Bölek terör örgütü suçlaması nedeniyle yargılanıyordu. He

Anne'nin ‎gözyaşları ‎bitmiyor ‎

  İki oğlu ve eşi AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve akrabaları tarafından öldürülen anne Emine Şenyaşar ile konuşuyoruz. Emine Şenyaşar, söyleşimiz boyunca ağlıyor. O aslında iki yıl boyunca ağlıyor. Uykusunda bile ağladığını söylüyor. Bir yandan evini çekip çevirmeye çalışıyor. Bir yandan üç öksüz çocuğu büyütüyor: “Yaralılarımızı hastanede öldürdüler, böyle bir vahşet nereden görülmüş. Duvarlar bizim kanımızla sıvandı” diye başlıyor anlatmaya, şöyle sürdürüyor: “Hacı’yı (Eşi) hastanede yanımda öldürdüler. Bıçakla koyun gibi kestiler. ‘Hepsini öldürün’ diye bağırıyorlardı. Adil’imin vücudunda 12 ayrı silahta sıkılmış 18 mermi çıktı.” Yapılanları anlatmaya gücü yetmiyor. Konuşurken soluğu kesiliyor. Ancak anlatmakta vazgeçmiyor. Konuşuyor, konuşurken gözlerinde yaşlar dökülüyor: “Bize yapılan zulüm anlatılmaz. Bu zulmü kaldıramıyoruz. Ailemin yarısından fazlasını öldürdüler. Celal’imin çocukları kimsesiz kaldı, babasız kaldı. Haxlo, bizden ne istiyor. N

Ekonomik güven endeksi nisan ayında tarihi seviyelere düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayı ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, endeks bu ay, geçen aya göre yüzde 44,1 azalarak 51,3'e geriledi. Endeksteki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayisi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre nisanda yüzde 5,8 azalarak 54,9'a, reel kesim güven endeksi yüzde 36,8 azalarak 62,3'e, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 50,1 gerileyerek 46,1'e, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 26 azalarak 75,2'ye, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 42,2 düşerek 44,7'ye geriledi. TARİHİN EN DÜŞÜK EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ 2007 yılından itibaren açıklanmaya başlayan ekonomik güven endeksinde bu ay gelen 51,3'lük seviye en düşük değer olarak gerçekleşti. Endekste bir önceki en düşük seviye 2008 kasım ayında 61,2 olmuştu. Ekonomi k güven endeksi, Türkiye'de yeni tip corona virüs (Covid-19) tedbirleri nedeniyle